-
1 kaytan
kaytan Schnur f, Bindfaden m; Litze f, Borte f;kaytan bıyık langer, dünner Schnurrbart -
2 kaytan
шнур, шнуро́к (бумажный или шёлковый); кант, галу́нkaytan iskele — верёвочная ле́стница
◊
kaytan bıyık(lı) — име́ющий дли́нные и то́нкие усы́
См. также в других словарях:
kaytan bıyık — is., ğı İnce ve uzun bir bıyık türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıyık — is., ğı 1) Üst dudak üzerinde çıkan kıllar Bıyık ve kaşlarımdaki aklar saçlarımdakinden daha azdı. R. N. Güntekin 2) Balıklarda deri uzantısı 3) Asma vb. bitkilerde, sarılıp tutunmaya yarayan sürgün Birleşik Sözler badem bıyık beşbıyık kaytan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaytan — is., Ar. ḳīṭān 1) Pamuk veya ipekten sicim Nefise titreyerek bir küçük torbaya benzeyen bu atlas kesenin kaytanını çözdü, ağzını açtı. H. Z. Uşaklıgil 2) den. Yelkeni yarı kapatmak için kullanılan örgü halat Birleşik Sözler kaytan bıyık … Çağatay Osmanlı Sözlük